Hububat İhracatı 10 Ayda 10,1 Milyar Dolar Oldu

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından paylaşılan verilere göre hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü, yılın ilk 10 ayında toplam 10,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Haber Giriş Tarihi: 01.01.1970 02:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
https://www.kirsalhaber.com/

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından paylaşılan verilere göre; çikolata ve kakaolu ürünler,ayçiçek yağı, bisküvi ve gofret, şekerleme çeşitleri ile makarna ve buğday unu gibi temel gıdakalemlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü, yılın ilk 10 ayındatoplam 10,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Sektörün ihracatı miktar bazında geçen yılın aynıdönemine kıyasla yüzde 5,3 azalış gösterirken; ihracat birim fiyatlarındaki yüzde 10,2’lik artış değerbazında yüzde 4,3 oranında bir yükseliş getirdi. İhracat sıralamasında, 1,1 milyar dolarlık tutar veyüzde 58,7’lik artışla çikolata ve kakao bazlı ürünler ilk sırayı alırken, ikinci sırada yüzde 15,7 artışve 865,4 milyon dolarlık ihracatla ayçiçek yağı yer aldı. 10 ayda 1,4 milyar dolar ile sektörün enfazla ihracat yaptığı ülke konumundaki Irak'ta, pazardaki iç sorunlara bağlı olarak ihracattakigerileme yüzde 17,6’a ulaşırken; yüzde 42,7’lik artış sağlanan ABD’ye yapılan ihracat 743 milyondolara ulaştı. Irak ve ABD’yi, ihracatta öne çıkan diğer ülkeler olarak Suriye, Cezayir ve Almanyaizledi.

“Suriye’ye buğday unu ihracatımız 10 ayda iki katına çıktı”

Küresel gıda piyasalarında jeopolitik riskler ve iklim koşulları kadar, klasik arz-talep döngülerinin deetkili olduğuna dikkat çeken TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör KuruluBaşkanı Ahmet Tiryakioğlu şunları söyledi:“Karadeniz hattındaki daralma nedeniyle dünya tahıl ticaretinin yaklaşık üçte birini etkileyenRusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından, Türkiye gibi gıda ticaretinde bölgesel öneme sahip ülkelerinstratejik öneminin daha da arttığı bir döneme girdik. Uluslararası girişimlerimiz ve ticaribağlantılarımız, son birkaç yılda ortaya çıkan fırsatları hızla değerlendirebilmemizi ve pazaranlamında ciddi kazanımlar elde etmemizi sağladı. Öte yandan 10 yılı aşkın bir süredir dünyanınen büyük buğday unu ihracatçısı unvanına sahip ülkesi olarak, konjonktürel gelişmeler sonucuson aylarda bu ürünün ihracatında bir gerileme yaşıyoruz. Özellikle Irak pazarındaki gelişmelernedeniyle belirgin düşüşler yaşansa da ilk 10 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 100artışla 165 milyon dolar tutarında buğday unu ihraç ettiğimiz Suriye’nin bu alandaki önemli birboşluğu doldurduğuna şahit oluyoruz. Bu veri, sektörümüzün pazar çeşitlendirme refleksinin vedış şoklara karşı dayanıklılığının da bir kanıtıdır.”

“ABD’ye aylık ihracatımız 100 milyon dolara yaklaştı”

Bu süreçte dikkate değer bir başka gelişmenin, hububat sektörü ihracatının Ekim ayında 100milyon dolara yaklaştığı ABD pazarında 10 aylık süreçte elde edilen yüzde 42,7’lik artış olduğunubelirten Tiryakioğlu şunları ifade etti:“Sektör olarak geçen yıl Ekim ayında 53,8 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğimiz ABD pazarınabu yıl Ekim ayında 95 milyon dolar ihracat yaptık ve 10 aylık sürecin sonunda bu pazarda 743milyon dolara ulaştık. Bu başarıda, gümrük tarifeleri, korumacı uygulamalar ve tedarikzincirlerini kısaltmaya yönelik politikalarla küresel ticaret yapısını yeniden şekillendiren ABD’nin;özellikle tarım ve gıda ürünlerinde tedarik güvenliğini çeşitlendirmeye yönelmesi ve Türkiye gibirekabetçi ülkelerin önünün açılmasının payı büyük. Sektörümüzün ABD pazarındaki ivmesi,küresel tedarik zincirindeki yeniden yapılanmaya zamanında ve stratejik bir yanıt niteliğitaşıyor.”

“Gıda ürünleri sanayii ekonomide lokomotif alanlardan biri”

Ekim ayında neredeyse tüm sektörlerde satın alma faaliyetleri gerilerken tek genişlemenin gıdaürünleri alanında olmasının, sektörün ekonomik dayanıklılığını bir kez daha ortaya koyduğunadikkat çeken Tiryakioğlu sözlerini şöyle tamamladı:“PMI verilerinin 46,5 olarak gerçekleştiği Ekim ayında en büyük on sektörün dokuzu daralmabölgesinde yer alırken, tek istisna gıda ürünleri oldu. Gıda ürünleri sektöründe yeni siparişlerinüst üste üçüncü ay artması, üretim zincirimizin dış ticaretin yavaşladığı dönemlerde bileekonomik faaliyetleri canlı tuttuğunu gösteriyor. Bu dinamizm, yalnızca iç talebi karşılamaklakalmıyor; aynı zamanda lojistik, perakende ve tedarik alanlarında çarpan etkisiyle ekonominingenel direncini güçlendiriyor. Gıda ürünleri sanayii bugün Türkiye’nin hem dış ticarette rekabetgücünü koruyan hem de iç piyasada üretim çarklarının dönmesini sağlayan lokomotifalanlarından biri haline gelmiştir. Bu yapı, sürdürülebilir büyüme açısından stratejik bir güvenceniteliği taşımaktadır.”