Kırsal Haber

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ile PM Üyesi Baran Seyhan, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi ile parti programı çalışmaları kapsamında, 4-7 Ağustos 2025 tarihleri arasında Ağrı’nın Patnos, Tutak, Hamur, Eleşkirt, Doğubayazıt, Diyadin ve Taşlıçay ilçelerinde İl Başkanı Ali Bayram ve ilçe başkanları ile birlikte saha ziyaretleri gerçekleştirdi.

Ziyaretlerde tarım ve hayvancılıktan kamusal yatırımlara, eğitimden sağlığa pek çok alanda sorunlar yerinde tespit edildi. Ağrı’nın yıllardır yoksulluk, hizmet eksikliği ve yapısal adaletsizlikle boğuştuğunu kaydeden Milletvekili Sarıbal, “Ağrı, son yıllarda işsizlik, yetersiz altyapı yatırımları, tarım ve hayvancılıkta yaşanan verim kayıpları, sağlık ve eğitimdeki derin eşitsizlikler ve nüfus göçü gibi kronik sorunlarla mücadele etmeye devam ediyor. İş gücüne katılma oranı yüzde 50,1 yani çalışabilir nüfusun sadece yarısı iş gücüne dahil. 33 bine yakın kişi iş arıyor ama bulamıyor. Bu oran, ülke ortalamasının da üzerinde” ifadelerini kullandı.

“KANSER HASTALARI ÇEVRE İLLERDE TEDAVİ OLUYOR”

Ağrı’daki sağlık hizmetlerinin alarm verdiğini belirten Sarıbal, “Hastanelerde nöroloji uzmanı ultrason ve tomografi cihazı eksik. Kanser hastaları tedavi için Erzurum’a, Muş’a, Van’a gitmek zorunda bırakılıyor. Kadınlar ve çocuklar sağlık hizmetlerine erişemiyor, engelli ve yaşlı yurttaşlar için destek sistemi yok. Personel ihtiyacının hızla karşılanması, mevcut hastanelerdeki ekipman, hizmet kalitesi ve ulaşılabilirliğin artırılması gerekiyor” dedi.

“EĞİTİM EŞİTSİZLİĞİ ÇOCUKLARI YOKSULLUĞA MAHKUM EDİYOR”

Eğitimde eşitsizliğin derinleştiğini söyleyen Sarıbal, “Merkezden uzak yerleşimlerde çocuklar okula gitmek için saatlerini yolda geçiriyor, ana sınıfı yok denecek kadar az. Öğretmen açığı giderilmiyor. Bu tablo, yoksulluğu ve çocuk işçiliğini besliyor” diye konuştu.

ŞAP HASTALIĞI ÜRETİCİYİ VURDU

Hayvancılığın Ağrı’nın en önemli gelir kaynağı olduğunu hatırlatan Sarıbal, şap hastalığının üreticiyi satış yapamaz hale getirdiğini vurguladı, “Şap hastalığı yayılıyor, üretici hayvanını satamıyor. Et ve Süt Kurumu ithalat yaparak yerli üreticinin elindeki malı değersizleştiriyor. Yüksek yem fiyatları, girdi maliyetleri ve pazarlama sorunlarıyla birleşince üretici iflasın eşiğine sürükleniyor” ifadelerini kullandı. Sulama altyapısının yetersizliği, tarıma dayalı sanayi tesislerinin eksikliği ve kooperatifleşmenin gelişmemesi nedeniyle kentin tarım ve hayvancılıktan hak ettiği katma değeri alamadığını belirten Sarıbal, “Yem üretimi ihtiyacın yalnızca yüzde 30’unu karşılıyor. Bu kadar mera varlığına, üretim potansiyeline rağmen kenti ithalata mahkum etmek, ülkenin tarım politikasındaki başarısızlığın en net göstergesidir. Çiftçi borçla, ithalatla, yüksek maliyetlerle baş başa bırakılıyor” dedi. Halkın barış talebinin net olduğunu söyleyen Sarıbal, kayyum politikaları ve demokratik hak ihlallerinin de halkta derin güvensizlik yarattığını ifade etti.