Telefon
WhatsApp
Üretim Düşüyor Çiftçi Pamuktan Uzaklaşıyor

300 X 250 Reklam Alanı

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, pamuk üretiminde yaşanan düşüşe ve çiftçilerin artan
maliyet yüküne dikkati çekti, pamuk alım fiyatının en az 40 TL olması gerektiğini vurguladı.

AKP döneminde 18,8 milyon ton pamuk ithal edildiğini ve 33,8 milyar dolar ödendiğini
belirten Sarıbal,”Üretici emeğinin karşılığını alamazsa üretimden uzaklaşır, ithalat daha da
artar” dedi.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, pamuk üretiminde yaşanan düşüşe ve çiftçilerin artan
maliyet yüküne dikkat çekerek, pamuk alım fiyatlarının 40 TL’nin altına düşmemesi ve 160
kuruşluk destek priminin artırılması gerektiğini söyledi. Pamuk hasadı GAP, Çukurova ve Ege
bölgelerinde başlarken, bu yıl kuraklık nedeniyle verimin ciddi ölçüde düştüğünü, üreticilerin
ise düşük fiyatlar karşısında ayakta kalmakta zorlandığını ifade eden Sarıbal, “AKP
döneminde toplam pamuk ihracatı 2,2 milyon ton, ithalat ise 18,8 milyon ton oldu. İhracattan
4,2 milyar dolar gelir sağlanırken, ithalat için 33,8 milyar dolar ödendi. Sadece 2025 yılında
800 bin ton ithalat yapıldı, 1 milyon 357 bin dolar ödendi. Çiftçi emeğinin karşılığını
alamazsa pamuk üretiminden uzaklaşacak, ithalat daha da artacaktır” dedi. Pamukta yaşanan
istikrarsızlığın nedenlerinden birinin de üretici örgütlerinin güç kaybetmesi olduğunu
söyleyen Sarıbal, Tariş, Çukobirlik ve Antbirlik gibi kooperatif birliklerinin kamu desteği
eksikliği nedeniyle piyasadaki etkilerini kaybettiğini ifade etti. Milletvekili Sarıbal, TÜİK’in
Eylül ayı verilerine göre enflasyonun yüzde 33,2 olduğunu, buna rağmen üretim girdilerinin
çok daha yüksek oranda arttığını belirterek, “1998/99 sezonunda bu birliklerin kütlü pamuk
alımlarındaki payı yüzde 25 seviyesindeyken, 2024/25 sezonunda sadece yüzde 3,5’e
gerilemiştir. Bu tablo, üretici örgütlerinin piyasada belirleyici olma gücünü ortadan
kaldırmıştır. Son bir yılda ÜRE gübresi yüzde 75,3, DAP gübresi yüzde 51,3, 20.20 kompoze
gübre yüzde 48,6, amonyum nitrat gübresi yüzde 39,6, mazot ise yüzde 31 oranında artmıştır.
Pamuk üretim maliyeti kilogram başına 35 TL’ye ulaşmıştır. Buna rağmen serbest piyasada
fiyatlar 27-28 TL seviyesinde seyretmektedir” diye konuştu.

ÜRETİM DÜŞÜYOR, ÇİFTÇİ PAMUKTAN UZAKLAŞIYOR

Milletvekili Sarıbal, 2024/2025 sezonunda 467 bin hektar alandan 830 bin ton lif pamuk elde
edildiğini, ancak ABD Tarım Bakanlığı’nın raporuna göre bu yıl üretimin yüzde 19 düşerek
700 bin tona gerileyeceğini söyledi. Bu gerilemede düşük fiyatlar, yetersiz su kaynakları ve
artan kuraklık gibi nedenlerin etkili olduğunu belirten Sarıbal, “Özellikle mazot, gübre,
tohum, ilaç ve işçilik gibi girdi maliyetlerinin artması, pamuk fiyatlarının düşmesi gibi
nedenlerle pamuk üreticileri alternatif ürünlere yönelmeye başlamıştır. Devlet Su İşleri
pamukta sulama için yeterli suyu sağlayamamış; bu durum, Aydın ve İzmir yörelerinde
üretimi olumsuz etkilemiştir” ifadelerini kullandı.

GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI YENİDEN ELE ALINMALI

Pamukta dış ticaret dengesinin Türkiye aleyhine olduğunu belirten Sarıbal, “AKP döneminde
toplam pamuk ihracatı 2,2 milyon ton, ithalat ise 18,8 milyon ton oldu. İhracattan 4,2 milyar
dolar gelir sağlanırken, ithalat için 33,8 milyar dolar ödendi. Pamuk, AB-Gümrük Birliği
kapsamında sanayi ürünü olarak işlem görmekte ve gümrük vergisinden muaf tutulmaktadır.
Bu nedenle yerli üretici korunamamakta, pamukta dışa bağımlılık artmaktadır. Gümrük Birliği
Anlaşması yeniden gözden geçirilmeli ve pamuk tarım ürünü statüsünde değerlendirilmelidir”
dedi.

“TÜRKİYE YÜZYILI” DEDİLER, YAĞMANIN YÜZYILINI YAŞATTILAR!

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, AKP iktidarının hazırladığı yeni yasa teklifleriyle
doğayı, emeği ve kamusal alanları şirketlere devrettiğini belirterek sert tepki gösterdi. Sarıbal,
“Cumhuriyet’in ‘kamu yararı’ ilkesi yerle bir edilmiştir. Yasa kitaplarında artık ‘halk’ yok,
‘piyasa’ var. ‘Yaşam alanı’ yok, ‘yatırım alanı’ var. Türkiye bugün az gelişmiş ülkelerin klasik
bağımlılık modeline sokulmuştur. Doğası, ormanı, kıyısı, tarım alanı şirketlerin yağmasına
yasal kılıfla açılıyor. ‘Yatırım’ adı altında yapılan her düzenleme, aslında ülkenin geleceğini
ipotek altına alan bir sömürü modelidir.Bu artık yasallaşmış bir yağma rejimidir.
Cumhuriyet’in kamu yararı ilkesi yok edilmiştir” dedi.

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ MERAK EDEN BURSA’YA BAKSIN!

AKP’nin Meclis’e sunduğu Milli Parklar ve Kültür Alanlarını Düzenleyen Kanun Teklifine
değinen Sarıbal, “Teklifin özellikle 5. maddesi, doğa koruma ilkelerini zayıflatabilecek
ifadeleriyle dikkat çekiyor. Bu düzenleme, korunan alanlarda kamu yararı bahanesiyle doğa
koruma ilkelerinin istisnalarla delinmesine zemin hazırlıyor. Bu maddeyle milli parkın içinde
otel, spa, dinlenme tesisi gibi yapılar, ‘termal su kullanımı’ bahanesiyle inşa edilebilir.
Böylece korunan alanların ekolojik bütünlüğü, su döngüsü ve doğal habitatı ciddi biçimde
tehdit altına girer” diye konuştu. Milletvekili Sarıbal, Bursa’daki su krizi üzerinden yaşanan
ekolojik yıkımı da anlattı: “Bursa’nın barajlarını besleyen su havzaları maden ve sanayiyle
delik deşik edildi. Uludağ’ın suları şirketlerin tesislerine indirildi. ‘Su şehri’ Bursa, suyu en
pahalı kullanan şehir haline geldi. Barajlardaki doluluk oranı yüzde 0,5’e düştü, kent 12
saatlik su kesintileriyle yaşıyor. Bu yalnızca Bursa’nın değil, Türkiye’nin geleceğinin
fotoğrafıdır. Çünkü suyun olmadığı yerde tarım, tarımın olmadığı yerde yaşam yoktur. OECD
verilerine göre Türkiye yüzde 33,3 gıda enflasyonu ile 38 ülke arasında açık ara birinci. Su,
beslenme ve gıda temel insanlık haklarıdır. Devletin görevi bunları piyasaya değil, halka
sunmaktır. Tarım ve gıda politikası iktidarlara göre değişemez” ifadelerini kullandı.

Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Yazarlarımız

Reklam

PORSUK HABER

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Anket

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

E-Bülten Aboneliği